Πέμπτη 13 Μαΐου 2010

SIĞIRLARDA ABOMASUM DEPLASMANI VE OPERATİF SAĞALTIMI





*Ali Said DURMUŞ *Emine ÜNSALDI

*Fırat Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Cerrahi Anabilim Dalı-ELAZIĞ


ÖZET
Bu çalışmada sığırlarda abomasum deplasmanlarının tanımlanması, oluşum mekanizması ve sağaltımı ile ilgili kısa bilgiler verilmiş ve kliniğimize gelen olgular üzerinde yapılan çalışmanın sonuçları tartışılmıştır.
Değişik ırk ve yaştaki, toplam 12 adet inekte abomasumun sola deplasmanı (LDA), olgularında sol fossa paralumbalisten, abomasumun sağa deplasmanı (RDA) olgularında ise sağ fossa paralumbalisten laparatomi yapılmış ve abomasopeksi uygulanmıştır. Sekiz adet olguda iyileşme görülürken diğer olgulardan 3 adedi kesime sevk edildi, 1 olgu ise hasta sahibi tarafından zayıfladığı gerekçesiyle kesilmiştir.
Çalışmadan elde edilen sonuçlar, abomasum deplasmanı bulunan olguların, özellikle abomasumun torsiyona uğradığı durumlarda erken şirurjikal girişimle abomasopeksi uygulanarak sağaltılabileceğini göstermektedir.

Anahtar kelimeler: Abomasum deplasmanı, Abomasopeksi, Sığır


ABSTRACT

SURGICAL CORRECTION OF DISPLACED ABOMASUM IN CATTLE

In the current study, brief explanation was given on identification, mechanism of occurence, and treatment of displacement of abomasum, and then, materials, methods and results of the experimental study were discussed.
This study was conducted on 12 cattle with different breed and age. The laparatomy was carried out in the left flank on left displaced abomasum (LDA), and in the right flank on right displaced abomasum (RDA), and abomasopexy was performed in both cases. Eight of the 12 cattle was recovered. Three cases were slaughtered, and one case was slaughtered for lose weight by the owner.
The results showed that early surgical attempts (abomasopexy) were useful in displaced abomasum, particularly torsioned abomasum.


Key words: Abomasal displacement, Abomasopexy, Cattle


1. GİRİŞ
Abomasum ruminantlarda dördüncü veya asıl mide olup reticulum’un kaudalinde, karın boşluğunun ventral duvarı üzerinde yer alır (Anteplioğlu ve ark. 1986; Aslanbey ve Candaş, 1994; Hesselholt ve Grymer, 1984; Hickman ve ark., 1995).

Abomasumun biriken sıvı ve gaz nedeniyle genişlemesi ve mekanik olarak normal pozisyonundan ayrılarak rumen ve sol lateral abdominal duvar arasında yer alması durumuna abomasumun sola deplasmanı (LDA) adı verilir (Raizman ve Santos, 2002). Abomasumun yer değiştirmesi ile birlikte mide genişler ve içinde gaz birikir. Bu tür olgularda abomasumda dilatasyon ile hipotonik bir durum da saptanır (Anteplioğlu ve ark. 1986). Bu yer değiştirme, omasumun da yerinin değişmesine ve duedonumun aşağı doğru inmesine neden olur (Yücel 1992). Abomasum’un dilatasyonu ile birlikte sağa doğru yer değiştirmesi ve organın karın duvarı ile ince bağırsaklar arasında değişik derecelerde yer alması durumuna ise abomasumun sağa deplasmanı (RDA) denilir (Anteplioğlu ve ark. 1986, Yücel 1992).
LDA’nın oluşumunda pek çok faktör rol oynar. Alınan yiyecek miktarı, doğum sonrası karın boşluğundaki ani artış, fazla miktarda yedirilen konsantre yemler, hipokalsemi, metritis, mastitis, retensio sekundinarum, diyare, ketozis, yetersiz kaba yem alınması, yüksek ham proteinli diyetler, abomasum ülserleri, abomasum atonisi ve genetik predispozisyonlar abomasumun yer değiştirmesin-de etkili olurlar (Rohrbach ve ark., 1999).



Yaş ve mevsim faktörleri de etiyolojide rol oynamak-tadır (Constable ve ark., 1992).
LDA olgularında abomasum içeriğinde minimal azalma olabilir. Hafif bir hipokloremi, hipokalemi ve metabolik alkaloz görülebilir (Robertson, 1966).
RDA olgularında, pyloris spazmları ve stenozları ile duedenal ileusların primer olarak etkili olduğu bilinmektedir. Ayrıca vagus paralizileri, abomasitisler, yabancı cisim hastalıkları, rumen atonileri ve dolgunlukları ile gebe uterustaki pozisyon değişiklikleri mekanik olarak hastalığın oluşmasında etkili olurlar (Anteplioğlu ve ark. 1986).
RDA olgularında abomasum’un fundus bölümü ventralde, pars pylorica bölümü ise dorsalde yer alır. En sık rastlanan şekli 180o lik torsiyona uğramış formudur (Anteplioğlu ve ark. 1986). Abomasumun sağa torsiyonu (RTA) olgularında; abomasum longitudinal aksisi ve mezenterik veya omental aksisi olmak üzere 2 şekilde bükülür. Pyloris ve duedonumun proksimal kısmı abdomenin sağ kranial bölgesi içerisine girer. Abomasumda sıvı birikimi sonucunda ince bağırsaklara geçişin engellenmesi, hipokloremik ve hipokalemik metabolik alkalozla sonuçlanır. Torsiyon olmadan abomasumun sağa dilatasyonu ve deplasmanı RTA’ya benzer klinik belirtiler gösterebilir. Bununla birlikte farklılık; deneysel celiotomi, abomasumun pozisyonu ve torsiyonun palpasyonu ile belirlenebilir (Simpson ve ark., 1985; Smith, 1978).

Abomasum deplasmanı olgularının sağaltımı için hayvanı aç bırakma, döndürme ve yuvarlama gibi konservatif sağaltım yöntemleri bulunduğu gibi, bu yöntemlerin sonuç vermediği olgularda operatif olarak yer değiştirmiş olan abomasumun normal konumuna getirilmesi yoluna da başvurulabilir. Operasyonla normal konumuna getirilen abomasum, omentopeksi veya abomasopeksi ile karın duvarına dikilir (Aslanbey ve Candaş, 1994).
Bu çalışmada sığırlarda gözlenen LDA ve RDA olguları, ve operatif sağaltım yöntemlerinin tanımlanması ve sonuçlarının tartışılması amaçlanmıştır.



2. MATERYAL VE METOT
Çalışmada iştahsızlık ve kabızlık şikayeti ile kliniğimize getirilen farklı ırk ve yaşta, 12 adet inekte rastlanan abomasum deplasmanları konu edildi.

Operatif sağaltımına karar verilen hayvanların deplasmanın olduğu taraftaki fossa
paralumbalis bölgesi karın bölgesinin median hattına kadar tıraş ve dezenfekte edildi. Bütün olguların operatif sağaltımı abomasopeksi ile gerçekleştirildi.
LDA olgularında, laparatomi abomasum’a daha kolay ulaşabilmek amacıyla sol fossa paralumbaliste, yabancı cisim operasyon bölgesinin 5-10 cm daha ventralinden gerçekleştirildi. Deri ve kaslar bilinen yöntemlerle ensize edildikten sonra yara dudakları iki tarafa ekarte edildi. Yaklaşık olarak iki metre uzunluğunda 3 numara ipek iplik ile ipliğin orta kısmına denk düşecek şekilde abomasumun curvatura major’u üzerine 15 cm’lik sero-musculer dikiş uygulandı. İpliğin serbest olan iki ucu, cartilago xiphoidea’nın önü ve sağ tarafında deriye yapılan küçük bir ensizyondan dışarıya çıkarıldı. Bir taraftan abomasum kranio-ventral yöne doğru itilirken, diğer taraftan ipliklerin uçları yavaş bir şekilde dışarıya çekilerek abomasumun karın boşluğunun ventral duvarında parietal peritona temas etmesi sağlandı. Normal konumunu alan abomasum kontrol edildikten sonra ipliklerin uçları deri üzerinde düğümlendi. İpliklerin deriyi kesmemesi için deri ile iplik arasına yeteri miktarda gazlı bez yerleştirildi (Aslanbey ve Candaş 1994).

RDA olgularında ise, laparatomi sağ fossa paralumbaliste gerçekleştirildi. Gazla dolu abomasumun boşaltılması için punksiyon yapılacak yere iç içe iki adet sero-muskuler dikiş uygulandı. Bu dikişlerin tam ortasına lastik boru takılmış kanül batırılarak abomasum içeriği yeteri miktarda dışarıya alındı. Daha sonra bu sirküler dikişler büzülerek düğümlendi. Abomasum torsiyon durumu düzeltildikten sonra, sola deplasmanlarda olduğu gibi curvatura majora dikiş uygulanarak normal yerine alındı ve tespit işlemleri gerçekleştirildi.

RDA’lı olgulardan birinde retikulumda yabancı cisim bulunmaktaydı ve bu nedenle aynı zamanda rumenotomi uygulandı.
Olguların tümünde postoperatif 3 gün süre ile sıvı desteği sağlandı. Operasyondan sonra hayvanlara 1 hafta süreyle parenteral antibiyotik uygulandı. İyileşen olguların deri dikişleri 10 gün sonra alındı.
Olgularla ilgili özet bilgiler Tablo 1’ de verilmiştir.

3. BULGULAR
Abomasum deplasmanı tanısı ve operatif sağaltım istemi ile kliniğimize getirilen sığırların hepsi dişi olup, bunlardan 5 adedi Holstein, 4 adedi Montofon ve 3 adedi de Simental ırkına aitti ve yaşları 1 ile 5 arasında değişmekteydi

Olguların 5 tanesinde abomasumun sola, diğer 7 tanesi ise sağa doğru oluşmuştu.
Olguların oluşum süresi 3 gün ile bir hafta arasında değişmekteydi. Alınan anamnezlerde olguların hepsinin 4 gün ile 40 gün arasında değişen süreler öncesinde doğum yaptıkları, bazı olgularda bu süreler içerisinde yem değişiklikleri yapıldığı ve çoğu olguda ahırlarda yalama taşı bulundurulmadığı belirlendi.
Yapılan klinik kontrollerde hayvanlarda dehidrasyon bulunduğu, rumen hareketlerinin
azaldığı belirlendi. Beden ısısı, solunum sayısı ve nabız normal sınırlar içerisindeydi.

Operatif sağaltım uygulanan olguların tümünde değişen miktarlarda gaz birikimi ve kötü kokulu bir içerik bulunduğu belirlendi. Sağa deplasman olgularında torsiyonun derecesine göre abomasumda iskemik bölgeler saptandı. İskeminin yoğun olduğu ve üzerinden uzun süre geçmiş olgularda yer yer nekroze bölgeler gözlendi.

Tablo 1. Olgularla İlgili Özet Bilgiler


Olgu No Irk Yaş Tanı Bulgular Sağaltım Sonuç
1 Holstein 5 LDA Abomasumun rengi normal görünümde. Abomasopeksi uygulandı İyileşti
2 Holstein 5 RDA Abomasumda torsiyon var Abomasopeksi uygulandı İyileşmedi
3 Montofon 3 RDA Abomasumun rengi normal görünümde. Abomasopeksi uygulandı İyileşti
4 Holstein 5 LDA Abomasumun rengi normal görünümde. Abomasopeksi uygulandı İyileşti
5 Holstein 2 LDA Tam deplasman, omentumla örtülü, sıvı az, abomasumun rengi normal Abomasopeksi uygulandı İyileşti
6 Simental 4 RDA+ reticulumda yabancı cisim Abomasumun rengi normal görünümde, fazla miktarda gaz ve sıvı birikimi var. Abomasopeksi uygulandı
+ Rumenetomi İyileşti
7 Simental 5 RDA Abomasum’da nekrotik bölgeler mevcut, sıvı içeriği az, bağırsak bölümünde kum birikintisi var. Abomasopeksi uygulandı İyileşti
8 Simental 3 RDA Nekrotik bölgeler var.
Fazla miktarda gaz ve sıvı birikimi var. Abomasopeksi uygulandı İyileşmedi
9 Montofon 1 RDA Nekrotik bölge yok, Abomasumda torsiyon var. Abomasopeksi uygulandı İyileşmedi
10 Montofon 3 LDA Abomasumun rengi normal görünümde. Abomasopeksi uygulandı İyileşmedi
11 Holstein 5 RDA Abomasumda nekrotik bölge yok, torsiyon var. Abomasopeksi uygulandı İyileşti
12 Montofon 5 LDA Abomasumun rengi normal görünümde. Abomasopeksi uygulandı İyileşti


Yapılan operatif sağaltım sonucunda olguların 8 tanesinde tam iyileşme sağlanırken, diğer 4 olgudan 3 tanesi iyileşme görülmemesi nedeniyle kesime sevk edildi. Bir olgu ise hasta sahibi tarafından 4. günde iştahsız olduğu ve kilo kaybettiği gerekçesiyle kesilmiştir. İyileşen olguların 4 tanesini sağa, diğer 4 tanesini ise sola deplasman olguları oluşturdu


4. TARTIŞMA VE SONUÇ
Abomasum deplasmanları ile sığır yetiştiriciliğinde önemli bir sorun olarak sıklıkla karşılaşılmaktadır.
Karatzias (1992), yaptığı çalışmada abomasum deplasmanlarının genellikle 5-6 yaş-larında görüldüğünü bildirmiştir. Bu çalışmada ise 12 olgu 1-5 yaş arasında değiş-mekteydi ve bulgular araştırmacının bildirdiği ile uyumlu değildi.

Çalışmayı oluşturan olguların tümünün hastalık oluşmadan 4 ile 40 gün önce doğum yapmaları ve ayrıca RDA’lı olguların birinde retikulumda yabancı cisim bulunması araştırmacı-ların (Anteplioğlu ve ark.,1986; Rohrbach ve ark., 1999; Yücel, 1992), hastalığın etiyolojisi ile ilgili bildirdiklerini hatırlatmaktadır.

Abomasum deplasmanlarının sağaltımındaki esas amaç abomasumun normal anatomik pozisyonuna getirilmesidir. Şirurjikal olmayan yöntemler abomasumun stabilizasyonunda yetersiz kalırlar ve nüks olayları gözlenebilir (Grymer ve Sterner, 1982; Hickman ve ark., 1995). Fiksasyon tekniklerinin maliyetinin pahalı oluşu başlıca dezavantajdır.
Abomasum deplasmanlarının sağaltımında yuvarlama, yuvarlama ve toggle pin veya bar dikişi (Raizman ve Santos, 2002), yuvarlama ve kapalı dikiş uygulaması (Grymer ve Sterner, 1982),

sağ omentopeksi (Bückner, 1995) ve sol abomasopeksi, sağ paramedian abomasopeksi (Petty, 1981), sol omentopeksi ve sol abomasopeksi (McCreath ve Anderson, 1983), uygulanabilmektedir. Sadece yuvarlamada genellikle 2 hafta içerisinde, hatta genellikle 2 saat içerisinde deplasman nükseder. Ayrıca yuvarlama tekniğinde, abomasal ve intestinal volvulusun en ciddi komplikasyonlar olarak gözlenebildiği bildirilmiştir (Raizman ve Santos, 2002). Bu nedenle yapılan bu çalışmada konservatif sağaltım yöntemleri denenmemiştir.

LDA olgularında sağ paralumbar abomasopeksi, sol paralumbar abomasopeksi ve sağ paramedian abomasopeksi olmak üzere 3 şirurjikal yaklaşım yöntemi bulunduğu bildirilmektedir (Fubini ve ark., 1992; Lowe ve ark., 1965; Pearson, 1973; Petty, 1981; Robertson ve Boucher, 1966). LDA’lı olgularda uygulanan sağ laparatomilerde enfeksiyon ve şirurjikal travma görülebilmektedir (Bückner, 1995; Grymer ve Sterner, 1982; Robertson ve Boucher, 1966). Kapalı dikiş tekniğinde peritonitis, cellulitis, abomasum deplasmanının nüksetmesi veya eviscerasyon, bağırsak obstrüksiyonu, subkutanöz abdominal ven’in tromboflebitis’i ve süt üretiminde azalma görülebilmektedir (Raizman ve Santos, 2002). Sağ paramedian abomasopeksi uygulanan olgularda ise abomasum fistülü en sık bildirilen komplikasyonlardandır (Petty, 1981; Robertson ve Boucher, 1966; Yücel, 1992).

Yapılan bu çalışmada, araştırmacıların (Aslanbey ve Candaş, 1994; Görgül, 1991; Hickman ve ark., 1995; Vlaminck ve ark., 1996; Yücel, 1992), bildirdiklerine uygun olarak; LDA’lı olgularda uygulanan laparatomi sol fossa paralumbaliste, RDA’lı olgularda ise sağ fossa paralumbaliste gerçekleştirilerek abomasopeksi uygulandı. Bu şekilde deplase olan abomasuma ulaşımın ve operasyonun kolaylıkla yapılabildiği saptanmıştır. Hiçbir olguda operasyona ilişkin komplikasyon gözlenmedi.
RDA’lı sığırların prognozunun abomasum volvuluslu olanlara göre daha iyi olduğu bildirilmektedir. Bunun nedeni ise ilk durumda abomasumda daha az vasküler tehlike ve dolayısıyla daha az metabolik düzensizlik bulunması olarak açıklanmaktadır (Fubini ve ark., 1991a,b). Smith (1978), RTA’nın operatif sağaltımında iyileşmenin %35-80 arasında değiştiği bildirilmektedir. Bu çalışmada ise RDA’lı olup sağaltıma yanıt vermeyen 3 olguda da abomasumun değişik derecelerde torsiyona uğramış olması literatür bilgilerle desteklenmektedir. Ayrıca RDA’lı olguların

iyileşmeyenlerinde hastalığın erken döneminde olmaması sağaltımdaki başarı şansını olumsuz yönde etkilemiştir. Oysaki Constable ve ark. (1991), abomasal volvuluslu olguların erken dönemde operasyonla düzelme şansının yüksek olduğunu bildirmektedir. Bu olguların daha erken dönemlerde operasyona alınmaları ile iyileşme oranlarının artacağı düşünülmektedir.
Tüm olgularda operasyon öncesi iştahsızlık ve kabızlık bulunmaktaydı. İyileşme görülen olgularda operasyon sonrası 2-3 gün içerisinde iştahlarının önemli derecede artış göstermesi ve defekasyonun başlaması Constable ve arkadaşları-nın (1991) bulguları ile benzerlik göstermektedir.

Çalışmada elde edilen sonuçlar, abomasum deplasmanı bulunan olguların, özellikle abomasu-mun torsiyona uğradığı durumlarda erken şirurjikal girişimle ve abomasopeksi uygulanarak sağaltılabi-leceğini göstermektedir


5. KAYNAKLAR
1. Anteplioğlu H., Samsar E. ve Akın F. 1986. Veteriner Özel Şirurji. A.Ü. Vet.Fak. Yay.: 406. Ankara.
2. Aslanbey D. ve Candaş A. 1994. Veteriner Operasyon. Medisan Yayınevi, Ankara.
3. Bückner R. 1995. Surgical correction of left displaced abomasum in cattle. Vet.Rec. 136:265-267.
4. Constable P.D., Jean G., Hull B.L., Rings D.M. and Hoffsis G.F. 1991. Prognostic value of surgical and postoperative findings in cattle with abomasal volvulus. JAVMA, 199(7): 892-898.
5. Fubini S.L. Gröhn Y.T. and Smith D.F. 1991. Perioperative evaluation of cows with right abomasal displacement and abomasal volvulus. The Bovine Practitioner, 25: 131-132.
6. Fubini S.L. Gröhn Y.T. and Smith D.F. 1991. Right displacement of the abomasum and abomasal volvulus in dairy cows: 458 cases (1980-1987). JAVMA, 198(3): 460-464.
7. Fubini S.L. Ducharme N.G., Erb H.N. and Sheils R.L. 1992. A comparison in 101 dairy cows of right paralumbar fossa omentopexy and right paramedian abomasopexy for treatment of left displacement of the abomasum. Can.Vet.J., 33: 318-324.
8. Görgül O.S. 1991. Karın ve pelvis bölgesin-deki operasyonlar. Sığır Hatalıkları, 2. Baskı, TÜMVET, İstanbul.
9. Grymer J. and Sterner K.E. 1982. Percutaneous fixation of left displaced abomasum, using a bar suture. JAVMA, 180(12): 1458-1461.
10. Hesselholt M. and Grymer J. 1984. Left displacement of the abomasum therapy. Dansk Veterinaertidsskrift., 67, 12: 551-559.
11. Hickman J., Houlton J. and Edwards B. 1995. An Atlas of Veterinary Surgery. Blackwell Science, London.
12. Karatzias H. 1992. Occurrence of abomasal displacement among dairy cows in Greece. Monatshefte fur Veterinarmedizin, 47, 1: 35-40.
13. Lowe J.E., Loomis W.K. and Kramer L.L. 1965. Abomasopexy for repair of left abomasal displacement in dairy cattle. JAVMA, 147(4): 389-393.
14. McCreath C.F.P. and Anderson K.W. 1983. Correcting the displaced abomasum. Vet. Rec., 112, 23: 554.
15. Pearson H. 1973. The treatment of the surgical disorders of the bovine abdomen. Vet.Rec., 92: 245-254.
16. Petty R.D. 1981. Surgical correction of left displaced abomasum in cattle: a retrospective study of 143 cases. JAVMA, 178, 12:1274-1276.
17. Raizman E.A. and Santos J.P.E. 2002. The effect of left displacement of abomasum
corrected by Toggle-pin suture on lactation, reproduction, and health of Holstein dairy cows. J.Dairy Sci., 85: 1157-1164.
18. Robertson J.M. and Boucher W.B. 1966. Treatment of left displacement of the bovine abomasum. JAVMA, 149(11): 1423-1429.
19. Robertson J.McD. 1966. Left displacement of the bovine abomasum laboratory findings. JAVMA, 149(11).1430-1434.
20. Rohrbach B.W., Cannedy A.L., Freeman K. and Slenning B.D. 1999. Risk factors for abomasal displacement in dairy cows. JAVMA. 214(11): 1660-1663.
21. Simpson D.F., Erb H.N. and Smith D.F. 1985. Base excess as a prognostic indicator in cows with abomasal volvulus or right displacement of the abomasum. Am.J.Vet.Res., 46(4): 796-797.
22. Smith D.F. 1978. Right-side torsion of the abomasum in dairy cows: classification of severity and evaluation of outcome. JAVMA, 173(1): 108-111.
23. Vlaminck L., Martens A., Steenhaut M., Gasthuys F, Desmet P., Moor A. and De-Moor A. 1996. Surgical correction of abomasal displacement in cows: a review of 163 cases. Cattle Practice, 4, 2: 201-207.
24. Yücel R. 1992. Veteriner Özel Cerrahi. Pethask Yayınevi. Kocaeli.

4 σχόλια:

  1. adanmış teknokratlar ekibimiz odaklı çözümler müşteri gelişen bir sicili gurur duyuyoruz.

    Rejenere Iplikler

    ΑπάντησηΔιαγραφή
  2. Wow thаt ωas odd. ӏ ϳust wгote an extгemely
    long сommеnt but after I clicκed submit my comment didn't show up. Grrrr... well I'm not ωriting аll that oveг agаin.
    Anyhow, јust wаntеd to say supеrb blog!


    Μу wеb-site; diet to lose belly

    ΑπάντησηΔιαγραφή
  3. Good day! Thіs is my fіrst visit to yοur blog!
    We aге a group of volunteers and starting а new
    initiatіve іn a community in the ѕame niche.
    Υour blog ргοvided
    us benеfiсial informаtіon to wоrk оn.
    Υou haѵe done a mаrvellous jоb!


    Rеview mу hоmepаge; Lose belly fast

    ΑπάντησηΔιαγραφή
  4. Heу I knοw thiѕ is off toрiс but I was ωondering if you κnеw οf
    any widgеts I coulԁ аdd to my blоg that аutomаtically twееt my nеwеst twitter updаtes.
    I've been looking for a plug-in like this for quite some time and was hoping maybe you would have some experience with something like this. Please let me know if you run into anything. I truly enjoy reading your blog and I look forward to your new updates.

    Visit my web site; store possessions

    ΑπάντησηΔιαγραφή